Afet ve Kriz Durumlarında İnsan Kaynaklarının Rolü
1 Mart 2023 Çarşamba/HR Metrics
Deprem, önemli fiziksel, duygusal ve ekonomik hasarlara neden olma potansiyeline sahip, en yıkıcı doğal afetler arasındadır. Bir depremin neden olduğu fiziksel zarara ek olarak depremzedeler, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), kaygı, depresyon, keder ve yas dahil olmak üzere bir dizi psikolojik ve duygusal zorluk yaşayabilir. Bu zorluklar, depremzedelerin işe dönme süreçlerini ve normal yaşamlarına devam etmelerini zorlaştırabilir. Tüm bunlara karşılık olarak, insan kaynakları departmanının, iş yerinde depremzedeleri destekleme konusunda çok önemli bir rolü vardır. Bu blogda, İK'nın, bir deprem sonrasında, çalışanların toparlanmasına ve iyileşmesine yardımcı olabileceği bazı önemli noktalara değineceğiz.
DEPREMİN ETKİLERİ
Deprem gibi yıkıcı afetler, insan beyni üzerinde önemli etkileri olabilecek travmatik olaylar olarak tanımlanırlar. Bu etkiler, depremin büyüklüğüne, kişilerin maruz kalma düzeyine ve önceden var olan psikolojik ve nörolojik hassasiyetlerine bağlı olarak değişmektedir.
Deprem mağdurlarının yaşadıkları gibi travmatik strese uzun süre maruz kalmak beyinde yapısal değişikliklere neden olabilir.Çalışmalar, travmanın hafıza için önemli olan hipokampus ve amigdala dahil olmak üzere belirli beyin bölgelerinin boyut ve işlevinde değişikliklere yol açabileceğini göstermiştir (Chen ve diğ., 2016; Wang ve diğ., 2019). Deprem gibi travmatik olaylara maruz kalmak travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon ve anksiyete gibi psikolojik bozuklukların gelişme riskini de artırmaktadır. Bu bozuklukların beyin fonksiyonu üzerinde önemli etkilerinin olabilmesi ile beraber, bireyin günlük yaşamındaki fonksiyonlarını da bozabilir.
DEPREMZEDELERİ DESTEKLEMEDE İK'NIN ROLÜ
Toplumun her kesiminde etkisi hissedilen bir afet sonrası, çalışanlar yaşadıkları travma sebebiyle karar almakta zorlanabilirler. Desteğe ihtiyaç duyan kişi sayısı artış gösterebilir. Bir İK uzmanı olarak, ekibinizin, depremzede çalışanları destekleme konusunda oynadığı kritik rolü anlamak çok önemlidir. İK'nın, deprem sonrasında çalışanların toparlanmasını ve iyileşmesini destekleyebileceği pek çok alan olduğunu söyleyebiliriz.
1. Destekleyici Çalışma Ortamı Sağlamak:
İK ekipleri, mümkün olduğunca, depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılayan, destekleyici bir çalışma ortamı yaratmak için çaba göstermelidir. Bunun için fiziksel veya zihinsel sağlık ihtiyaçları için, gerektiğinde konaklama imkanı dahi sağlama, çalışma programlarını yeniden düzenleme ve esnek çalışma düzenleme çalışmaları yapılabilir. Uzaktan çalışma, esnek programlar ve yarı zamanlı çalışma gibi esnek çalışma düzenlemeleri, depremzedelerin işe yumuşak bir geçiş ile adapte olmasını kolaylaştırabilir. Bu, onların kişisel ve profesyonel sorumluluklarını dengelemelerine, stres ve endişelerini azaltmalarına yardımcı olabilir.
2. Duygusal Destek Sağlamak:
İK'nın oynayabileceği en önemli rollerden biri, depremden etkilenen çalışanlara duygusal destek sağlamaktır. Bunun için öncelikle çalışanların duygularını ve endişelerini ifade etmeleri için güvenli ve destekleyici bir ortam yaratmak gerekmektedir. Yardıma ihtiyacı olan kişileri danışmanlık veya çalışan yardım programları ile buluşturmanın da oldukça önemli olduğunu dile getirmeliyiz. Aynı zamanda, depremzede çalışanları, gerektiğinde ruh sağlığı profesyonellerine yönlendirmek de oldukça önemlidir. İnsan Kaynakları profesyonellerinin afet döneminde tüm çalışanlar ile güçlü ve kesintisiz bir iletişim kurması, çalışanların birbirleriyle bağlantı kurmaları, olumlu gelişmelerden haberdar olmaları için bir fırsat yaratabilir. İletişimin kesintiye uğramaması, çalışanların kendilerini desteklenmiş hissetmelerine yardımcı olabilir.
3. Etkili İletişim:
İş yerinde, depremzedeleri desteklemek için etkili iletişimin çok önemli olduğunun altını çizmeliyiz. Bir insan kaynakları profesyoneli, çalışanlara psikolojik destek ve finansal yardım başta olmak üzere, kurumun sağlayacağı desteğin detaylarını ve bu desteğe nasıl ulaşabileceklerini açık bir şekilde aktarmalıdır. İK ekipleri, bu sıra dışı zamanda, sıra dışı deneyimler yaşamış olan depremzedelerin ihtiyaçlarını, kabul ve idrak etmeli, çalışanların yaşadıklarını sıkılmadan dinlemeli, çalışanlarla hassas ve empatik bir şekilde iletişim kurmaya özen göstermelidir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), afet durumunda, İK ekiplerinin, çalışanların ihtiyaçlarına özel olarak uyarlanmış, güncelliğini koruyan destek ve iletişim planları geliştirmelerini önermektedir.
4. Eğitim:
Alanında uzmanlığı bulunan İK ekipleri, çalışanlara ve yöneticilere, iş yerinde depremzedelere nasıl destek verilebileceği ve onlarla nasıl iletişim kurulması gerektiği konusunda özel eğitimler verebilir ya da bu eğitimlerin dışardan destek alınarak planlanmasını sağlayabilir. Eğitimler ile, sorun yaşayan kişilerde oluşan belirtilerin nasıl anlaşılacağı, bu kişiler ile empati ve duyarlılıkla nasıl iletişim kurulması gerektiği ve bu özel durumda çalışanlarımıza nasıl destek sağlamamız gerektiği konuları ile ilgili bilgi edinebilirsiniz. İnsan Kaynakları departmanı tüm bu çalışmaların yanı sıra afet durumları için özel görevleri olan ekipler oluşturma ve topluma katkı sağlayabilecek oluşumların desteklenmesi için de kilit rol oynayabilir. İnsan Kaynakları profesyonelleri, yukarıda sözünü ettiğimiz travma psikolojisi / kriz yönetimi eğitimleri ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin verilmesi için kurum içi kaynakların yetersiz olduğunu fark ettiklerinde kamu ya da özel psikolojik danışmanlık kurumlarından destek alabilirler.
İKİNCİL TRAVMALI ÇALIŞANLARA DESTEK
İK uzmanları, depremzedelere destek sağlayan veya olumsuzluklara şahit olan kişilere destek veren personelde oluşabilecek ikincil travma potansiyelinin farkında olmalıdır. İkincil travma, travmatik olaylara maruz kalmanın yol açabileceği duygusal ve psikolojik etkileri ifade eder (Office for Victims of Crime, 2017). İK profesyonelleri, afet gibi olaylara tanıklık etmenin yol açtığı duygusal dalgalanmalar ile başa çıkmaya yardımcı olabilecek uygun eğitim ve danışmanlık desteğinin tüm çalışanlar ile buluşturulması için de katkı sağlamalıdır. Bu, personelin travmanın etkilerini daha iyi anlamasına ve kendi duygusal tepkilerini yönetmek için stratejiler geliştirmesine yardımcı olabilir.
DEPREMZEDELERİ ÇALIŞMAYA MOTİVE ETMEK
Depremzedeleri işe dönmeye motive etmek hemen olası olmadığı gibi, bu sürecin zamanlaması, depremin şiddeti, kişi üzerindeki etki düzeyi ve kişinin kendine özgü koşulları gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Genel olarak, kişilerin işe dönmelerini beklemeden önce, depremin fiziksel ve duygusal etkilerinden kurtulmaları için kişilere zaman tanımak önemlidir. Bu süreç birkaç ay sürebilir. Bu süre zarfında çalışanlara hazır olmadan işe dönmeleri için aşırı baskı yapmaktan kaçınmak önemlidir. İş operasyonlarını sürdürmek önemli olsa da, çalışanların refahına öncelik vermek, iyileşmeleri, sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde işe geri dönmeleri için ihtiyaç duydukları desteği almalarını sağlamak da aynı derecede önemlidir. Bununla birlikte, İK profesyonelleri, depremzede çalışanlarla iletişim halinde kalarak şirketin planları ve beklentileri hakkında düzenli güncellemeler sağlayarak çalışanları işe dönmeleri için motive etme sürecini başlatabilir.
Genel olarak, depremden etkilenen ya da depremzede olan kişileri, işe motive etmenin anahtarı, yaşamış oldukları sıra dışı zorluğu görmek, en çok gereksinimi hissedilen güvenlik ya da barınma gibi ihtiyaçlar için destek vermek, anlayışlı ve kapsayıcı bir çalışma ortamı yaratmaktadır. İK ekibi, bu stratejileri uygulayarak depremzedelerin iyileşmesine ve rehabilitasyonuna destek olabilir, güven ve motivasyonla işlerine dönmelerine yardımcı olabilir. İK ekiplerinin, depremzedelerin iyileşmesini ve rehabilitasyonunu desteklemek için kaynak ve hizmet sağlarken yerel yönetimler ve diğer kuruluşlarla birlikte çalışması önemlidir. Çalışanlar iyileşmeye ve kendilerini daha rahat hissetmeye başladıkça, İK profesyonelleri ulaşılabilir hedefler belirlemek ve işe dönüş için bir plan geliştirmek için ekipleri ile birlikte çalışabilir. Süreç boyunca kritik bir görev üstlenen İK profesyonelleri destek ve teşvik sağlayarak çalışanların hazır olduklarında işe dönmeleri için motive ve güçlenmiş hissetmelerine yardımcı olabilir.
Uzman Psk. Dan. Gulara Rzayeva