BLOG SAYFASI

Merhaba değerli İK profesyonelleri! Bugünkü yazımızda, iş dünyasının önemli bir konusu olan kurumsal vatandaşlık hakkında bilgi paylaşımında bulunacağız. Sürdürülebilir başarıyı hedefleyen şirketler için oldukça değerli olan bu kavram, biz insan kaynakları profesyonellerinin de yakından takip etmesi gereken bir konu.

KURUMSAL VATANDAŞLIK NEDİR ?
Kurumsal vatandaşlık, şirketlerin ekonomik, sosyal ve çevresel sorumluluklarını üstlenmeleri ve bu konularda proaktif çalışmalar gerçekleştirmeleridir. Bu kavram, 20. yüzyılın ortalarından itibaren, şirketlerin topluma ve çevreye olan etkilerinin farkına varılmasıyla ortaya çıkmıştır. Kurumsal vatandaşlık, bir şirketin sürdürülebilir büyümesi ve başarısı için de büyük önem taşımaktadır.

GÖZ ARDI EDEN KURUMLARI BEKLEYEN RİSKLER NELER ?
Kurumsal vatandaşlık kavramını önemsemeyen ya da gündemine almayan firmaların hali hazırda karşılaştığı ya da gelecekte karşılaşabileceği önemli riskler bulunmaktadır.

İtibar kaybı: Sosyal ve çevresel sorumlulukları göz ardı eden şirketler, kamuoyu ve müşteriler nezdinde itibar kaybı yaşayabilir. Bu durum, uzun vadede müşteri kaybına ve gelir düşüşüne yol açabilir.

Yasal sorunlar: Çevre kanunlarına uymayan şirketler, yasal sorunlarla karşılaşabilir ve yüklü cezalarla karşı karşıya kalabilirler. Bu durum, mali kayıplar yaşanmasının yanı sıra şirketin iş yapma kabiliyetine zarar verebilir.

Çalışan memnuniyetsizliği: Kurumsal vatandaşlık ilkelerini benimsemeyen şirketler, çalışanların düşük moral ve bağlılık seviyeleri ile karşılaşabilir, bu da iş gücü verimliliğini ve rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyebilir.
Peki, ülkemizde kurumsal vatandaşlık kavramının tanınması ve yaygınlaşması için İK profesyonelleri olarak biz neler yapabiliriz?

• Şirket kültürünü ve değerlerini, sosyal ve çevresel sorumluluklarla uyumlu hale getirerek, çalışanların bu konuda bilinçli ve duyarlı olmalarını sağlayabilirsiniz.
• İşe alım süreçlerinde çeşitlilik ve kapsayıcılığı göz önünde bulundurarak, farklı yetenek ve deneyimlere sahip adaylara fırsat tanıyabilirsiniz.
• Çalışanların sürekli öğrenme ve gelişimine önem vererek; eğitim programları ve atölyeler düzenleyip, kurumsal vatandaşlık ve sosyal sorumluluk konularında farkındalık yaratabilirsiniz.
• Kamu ya da özel kuruluşların sosyal ve çevresel sorumluluk projelerine aktif olarak katılım sağlayabilir ve bu projeleri destekleyebilirsiniz. Bu sayede, şirketinizin toplum ve çevre üzerinde olumlu etkiler yaratmasına doğrudan siz destek olabilirsiniz !

Çalışma hayatında aktif olduğumuz ve çevremize etkimizin sandığımızdan çok daha güçlü olduğu bu günlerde, çalışanların gönüllü olarak sosyal sorumluluk projelerine katılımını teşvik edebilirsiniz. Bu tür etkinliklere zaman ve kaynak ayırarak, çalışanların iş dışında da anlamlı etkinliklerde bulunmalarını sağlamak, kurumsal vatandaşlık bilincinin oluşması için önemli bir rol oynayacaktır.

Kısacası, insan kaynakları profesyonelleri olarak, kurumsal vatandaşlık konusunda şirketlerimizi ve çalışanlarımızı bilinçlendirebilir, yönlendirebilir ve destekleyebiliriz. Unutmayın, bu konulara ne kadar çok önem verirsek, o kadar büyük ve pozitif etkiler yaratabiliriz. Bu nedenle, iş dünyasında sürdürülebilir başarıyı hedefleyen, sosyal sorumluluklarını yerine getiren şirketlerin oluşmasına katkı sağlamak adına harekete geçme zamanı!

Kurumsal vatandaşlık kavramı, yaşadığımız deprem felaketinde etkisini yoğun olarak hissettiğimiz bir kollektif bilince dönüştü. Önemli olan, yalnızca felaket zamanlarında insan üstü çaba göstermek yerine, bir geleneğe bağlı olan, kurumun her bireyi tarafından benimsenmiş bir sistem oluşturmak olmalı.

Bu yazının, siz İK profesyonelleri için kurumsal vatandaşlık konusunda bilgi ve ilham kaynağı olmasını umut ediyoruz. Bu kavramı iş yaşamında benimseyerek, hem şirketlerin sürdürülebilir başarılarına katkı sağlayabilir, hem de çalışanlar, toplum ve doğa için daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz.
Başarılar ve keyifli araştırmalar dileriz!

YAZAN: HR METRICS KURUCUSU - İZZET GİRAY UYAR